MİRMRT
MirMrt ;)  
  Ana Sayfa
  AzraAhsen Aşkım :)
  Bilgileriniz Kayıt Ediliyor ;)
  Üye Giriş
  MirMrt ye Üye Ol
  İletişim,İstek Ve Üye Ol
  Forum
  Çete Rütbeleri
  İstekleriniz
  Troll Birimi Nasıl Yapılır ?
  Nasıl şekilli yazılır
  Video Ve Ekran Yakalama , Foto Düzenleme Programı
  Virüs Çeşitleri Ve Etkileri
  Oyun İndir
  Serbest Konular ;)
  Ziyaretçi defteri
  Anketler
  Haberler
  Galeri
  Gazete
  Müzik Dinle
  MirMrt Ye Sor
  FenerBahce Salih Yalçın İsteği Üzerine Yapılmıştır
  Bilmeceler ;)
  Tarihte Bugün
  Döviz
  Saat Ve Tarih
  Sultan Papağanı
  Top liste
Bu Sitede 141935 ziyaretçi (202558 klik) Burdaydı !!!
Sultan Papağanı

Adminimizin Hobisi Bildiğiniz Gibi Sultan Papağanıdır... 
 Herneyse Bu Sayfada Sultan Papağanları Hakkında Bilgi Paylaşcam...

En çok tercih edilen evcil kuş türlerinden biri olan Sultan Papağanı, Avustralya kökenlidir. Latince ismi Nymphicus hollandicu'dur. 

İsminden deanlaşıldığı gibi; bu kuşlar doğal ülkeleri olan Avustralya'dan gezginciler sayesinde Hollanda'ya götürülmüş olup, burada da daha sonra ilk olarak "üretimine" geçilmiştir ve dünyaya ihraç edilmiştir. Hala günümüzde de PetShop'lardaki Sultancıkların bir çoğu Hollanda'dan getirtilmektedir.

Ülkemizde ilk zamanlar muhabbet kuşu beslemekle başlayan evcil kuş sahipliği daha sonra alternatif arayışlar sonucu insanları bu türe yönlendirmiştir. Sultan Papağanlarının üst türü Paraket adı verilen türdür.

En çok beslenen türleri ise Lutino'lar ile Gray'lerdir. Rengarenk tüyleriyle ayırt edilen bir çok Sultan çeşitleri bulunmaktadır. Fakat hepsi genel olarak boy, kilo vb özellikler bakımından aynıdırlar.


Sultan Papağanını diğer evde beslenen kuşlardan ayıran en büyük özelliği ise evcilleşmeye ve konuşmaya daha yatkın olmalarıdır. Özellikle insanlara yakınlıklarıyla tanınmaktadırlar. Diğer evcil kuşlara oranla daha az ötmeleri de tercih edilmelerinde büyük rol oynamaktadır.

Sultan Papağanları çeşitleri ise şunlardır: Grey, Lutino, Cinnamon, Albino, Whiteface, Pied, Pearl, Silver

En nadir rastlanan türü Albino'dur. Albino'dan sonra ise whiteface türüdür.

Sultan papağanlarının bilinen 8 çeşidi vardır. Bu çeşitlerden bazıları doğada bulunan mutasyonlardır, bir kısmı ise üreticiler tarafından yıllarca farklı mutasyonların eşleştirilmesiyle üretilen türlerdir.

 

albino1

ALBİNO

Tüm vücudu beyaz, gözleri kırmızı renktedir. Vücudunda renk olmamasının sebebi hücrelerinde"melanin" pigmentinin olmamasıdır. Lutino ile White Face çiftleşmesinin ikinci mutasyonudur. En nadir görülen Sultan Papağanı çeşididir.

 

CINNAMON

Cinnamonların vücutları açık gri renktedir.Kanatlarının kenarlarında beyaz yaklaşık 2 cm kalınlığında beyaz şeritler, yüzlerinde turuncu benekler vardır. Yüzlerinin rengi cinsiyetlerine göre değişir. Gaga ve ayakta az miktarda siyahlık olur ya da hiç olmaz. Normal greyden gri kısımlarının ve ayak ile gagalarının daha açık renk olması sayesinde ayırt edilir.
cinnamon5
lutino1

LUTİNO

Lutino sultan papağanları sarı ve beyaz renktedirler, turuncu benekleri vardır. Sadece yüzleri sarı olabileceği gibi kanatlarında da sarılık bulunabilir, ya da tamamen sarı olabilirler. Gaga ve ayaklar pembe renklidir. Sık rastlanan bir türdür.

NORMAL GREY

Bu sultan papağanı türü koyu gri renktedir, turuncu benekleri vardır.Kanatlarının kenarlarında beyaz şeritler bulunur. Yüzlerinin rengi cinsiyete göre değişir. Ayaklarında ve gagalarında siyahlık vardır. Kanatlarının altından itibaren kuyruk sonuna kadar sarı yatay çizgiler bulunur. Sultan papağanlarının mutasyonlarının aslı kabul edilen, en sık karşılaşılan türdür.
grey1
pearl

PEARL

Pearl cinsi sultanlarda bir tüyde iki renk bulunur.Tüylerin köklere doğru olan kısımları ile uç kısımları farklı  renklerde olur. Bu renk farkı tüylere kontür çekilmiş görüntüsü verir. Anne-babasının hangi mutasyondan olduğuna göre tüylerindeki renklerin - sarı,beyaz ve gri- nasıl dağılacağı belli olur. Bu türün de turuncu benekleri vardır.

 

PİED

Pied türü sultan papağanları vücutlarında beyaz,sarı ve gri renklerini birlikte taşır. Genellikle yüzleri ve kanatları ve açık renktir, kanatlarının üstünde gri lekeler bulunur. Bu renklerin nasıl dağılacağı kuştan kuşa değişir. Piedler Lutino ile Cinnamon melezidir. Suratında turuncu benekleri vardır.
 
pied

 

silver1

SİLVER

Silver mutasyonlarının kafaları sarı, vücutları gridir. Kanatlarının kenarlarında beyaz şeritler vardır. Gri olan kısımlarının cinnamonunkinden açık renk olmasının yanı sıra, yüzlerindeki sarılık ve beneklerinin turunculuğu da diğer türlere göre daha soluktur.Ayaklar ve gagalar açık renktedir.

 

WHITE FACE

Albino haricinde yüzünde turuncu benekleri olmayan tek sultan papağanı türüdür whiteface ancak albinodan farklı olarak gri ve beyaz renkleri üzerinde taşır. Bu renklerin nasıl dağılacağı kuşun anne-babasının türüne göre belli olur. Beneksiz gri-beyaz bir cinnamon gibi görünebileceği gibi, beneksiz bir pearl gibi de görünebilir.
white-face
 
 
 
 





Acil durumlarla karşılaşabileceğinizi düşünerek, evde her zaman bu ilaçlardan, en azından vitaformu bulundurmanız size büyük kolaylık sağlayacaktır.


Avivit: Karton kutu içinde, 50 gramlık kilitli kapaklı kavanoz olarak satılmaktadır. Asıl kullanım amacı sultancıklarımıza vitamin sağlamaktır. Fakat aynı zamanda antibiyotik gerektiğinde eğer elinizde bulunmuyorsa geçici olarak kullanılabilir.

Sultancıklarımızın vitamin ihtiyacını karşılar. Özellikle sadece yem yiyip meyve sebze tercih etmeyen kuşlarda vitamin ihtiyacı doğacağı için tercih edilmelidir. Bu tip sultanlarda haftanın her 3-4 günü suya katılabilir. Sultanımız meyve sebze yiyorsa eğer(çok gerekli ise), haftada en fazla 1-2 defa uygulanmalıdır. Vitaminli su 1 gün geçtikten sonra tazelenmelidir.  

Sultancıklar hastalandığında, hastalıktan yeni çıktığında, yorgunken, yumurtlama dönemindeyken, yavru bakarken ya da mevsim değişikliklerinin yaşandığı dönemlerde kullanılması önerilir.

Dozaj: 60-80 cc olan içme suyuna 2 gram katılmalıdır.   


Avi-Spray: 150 ml'lik basınçlı tüplerde satılır. Haşere, bit ve zararlı mikroorganizmalardan korunmak için kullanılır. Kafes içerisinde kullandığımız aksesuar ve araçları dezenfekte etmekte de kullanılması tavsiye edilir.  Kullanım şekli; sultancıklara en az 25-30 cm mesafeden sırtlarına gelecek şekilde arka  taraftan sıkılmalıdır. Sprey basınçlı olduğu için çok basmamak gerekir. Aksi takdirde sultancıklarımız çok korkacaktır. Sıkma işlemi esnasında spreyin ağız ve göz kısımlarına gelmemesine özen gösterilmelidir. Açık yaraların üzerine de sıkılmamalıdır. 

Kafes araç ve gereçlerinde kullanıldığında ise bu araçlar kemirmeyi seven sultanlara  zarar vermemesi için 24 saat beklemeye alınmalıdır.Sultancıklarımızda herhangi bir parazit, bit ya da haşere bulunmasa dahi haftada bir kere uygulanması önerilir.

Aşırı sıkmalardan sakınılmalıdır.


Avi-mineral: 30cc'lik paketlerde satılır. Sultancıkların mineral ihtiyaçlarını karşılar. Uygulandığında hastalıklara karşı bağışıklık kazanımı sağlamaktadır. Aynı zamanda tüylerin parlak ve sağlıklı olmasını da sağlar. Vitaminle beraber suya katılmasında fayda vardır. Hasta olan, hastalıktan yeni çıkan ya da yorgun düşmüş sultanlarda ve mevsim değişim dönemlerinde, yumurtalama döneminde, yavru bakarken kullanılması önerilir. 

Dozaj: Yarısına kadar dolu olan bir suluğa yaklaşık 25-30 damla damlatılır. Fakat suluklardaki suların günde bir kez değiştirilmesi gerektiği için sulukların en fazla 4'te 1'i suyla doldurulursa tasarruflu bir kullanım olacaktır. Bu durumda yaklaşık 10-15 damla yeterli olacaktır.

Hastalık dönemlerinde bu dozaj biraz daha artırılabilir.

Aşırı dozajda olmamak kaydıyla ve haftada 1-2 kere vermek koşuluyla bu ilacın uygulanmasına sürekli devam edilebilir.


Avi-Astım: 20cc'lik kahverengi şişelerde satılmaktadır. Sultancıklarımızın sinüzit gibi solunum sistemi hastalıklarında kullanılmaktadır. Üst solunum yolu enfeksiyonlarının sonucunda görülen güç ve hırıltılı nefes alma durumunu engeller.

Soğuk algınlığı rahatsızlıklarında da az olmak kaydıyla kullanılabilir.

 

Dozaj: Yarısına kadar dolu olan bir suluk için yaklaşık 20 damla (yarım kapak) uygulanır. Her gün su tazelenmelidir. Bir hafta boyunca devam ilaç verilmeye devam edilir.

 

Vitaform: 100gr'lık aliminyum poşet ve 1kg'lık ambalalajlarda satılır. En çok tercih edilen ve önerilen antibiyotik çeşididir. Aynı zamanda "vitamin" özelliği ile de çok işlevsel bir ilaçtır. Çünkü kanatlı canlılar için gerekli olan 8 çeşit vitamini gerekli oranlarda ihtiva etmektedir.

İlaç sultancıklarımızın nerdeyse her hastalığı için kullanılabilmektedir. Solunum sistemi rahatsızlıklarında, yaralanmalarda, tüy yolmalarda...

Bu ilaç yalnız olarak uygulanmalıdır. Diğer vitaminlerle beraber kullanılması önerilmez. Hastalık geçtiğinde ve normal durumlarda  uygulanmamalıdır, çünkü salt vitamin değildir.

Su bir gün arayla tazelenmelidir.

Dozaj: 100cc'lik bir suluğa çay kaşığının 3'te 1'i kadar konulması önerilir. Aşırı kullanımdan kaçınılmalıdır. Bir hafta kadar devam edilmesi önerilir.


Avidiare: 20cc'lik kahverengi cam şişelerde satılmaktadır. İçerdiği bileşenler sayesinde sultancıkların ishalle seyrede bağırsak enfeksiyonlarında ve kanlı ishal durumlarında kullanılmaktadır. 

İlacın uygulanmasına yaklaşık 1 hafta  devam edilmelidir.

 

Dozaj: Yarısına kadar dolu olan bir suluk için yaklaşık 20 damla eklenmesi önerilir. Her gün su tazelenmelidir.







Sultan papağanlarımız evimize geldikten kısa süre içinde ailemizden bir birey olacak, hayatımızda yerlerini alacaktırlar. İlişkimizi doğru bir biçimde kurabilmek için onlara doğru davranmamız, onların da bize davranışlarını şekillendirmemiz gerekecektir.

Boyutlarımızın, dillerimizin, davranışlarımızın kısacası herşeyimizin oldukça farklı olduğu bir canlıyla iletişim kurmak, kendi derdimizi ona, onun da derdini bize anlatmasını sağlamak elbette ki hiç kolay değil. Bu yüzden eğitim süreci sabır ve emek istiyor. Ancak ilişki kurmayı başarabildiğimiz zamanki mutluluk, sanırız ki herşeye değiyor.

Evcilleşme Eğitimi:

Eğitim, sultanımız eve gelmeden başlar. Papağanınızı eve getirmeden kafesini ve içini hazırlamış olmalısınız, zira bunu kuşunuz kafesteyken yaparsanız onu korkutur, ilişkinize de daha başlarken zarar verirsiniz. Kafesi en fazla vakit geçirdiğiniz odaya koymalı, cereyan gelen ve gürültülü bir mekanda bulundurmamalısınız. Mümkünse bu seçtiğiniz kafes yerini de bir daha değiştirmemelisiniz.


Kuşunuz eve geldiğinde, kutusunun kapağını önceden hazırlamış olduğunuz kafesin kapısına denk gelecek şekilde tutarak, onu elinize almadan kafese yönlendirmelisiniz. Bu şekilde başlayacak ilişkinizi, ilk bir ay onu kafesinden dışarı çıkarmayarak, bu sürede elinizi kafese sadece kuşumuzun temel ihtiyaçlarını karşılamak için sokarak sürdürmelisiniz. Bu sürede kafes dışından ona seslenmeli, onunla konuşmalı, onu korkutacak gürültü ve hareketlerden sakınmalısınız.

eitim1

 

Sabredemez de bu ilk ayda papağanınızı kafes dışına çıkarırsanız, henüz kafesini bulmaya da, onu kafesine götürecek elinize de alışık olmaması yüzüden, onu elinizle tutmak zorunda kalırsınız ki bu, mümkün olduğunca kaçınmanız gereken, onun en çok korktuğu davranışlardan biridir.


Bu bir aylık sürede, papağanınızın yeme alışkanlıklarını da gözlemlemeniz yararınıza olacaktır. Böylece sevdiği yiyecekleri belirleyerek eğitimin ikinci aşamasına geçebilirsiniz.


Eğitimin ikinci aşaması, ona kafes dışından sevdiği yiyecekleri ikram etmek, bunları elinizden yemesini sağlamaktır. İlk başlarda kraker, dal darı, büyük bir yaprak marul gibi, elinizle papağanınız arasındaki mesafeyi büyük tutabilecek dolayısıyla da onu korkutmayacak ikramları denemeniz yararınıza olacaktır. Daha sonra bu parçaları küçülte küçülte, papağanınızın elinizi aranızda kafes olduğu halde kanıksamasını sağlayabilirsiniz. En sonunda, elinizden çekirdek, tek yem gibi küçük şeyleri de tereddütsüz almaya başladığında, üçüncü aşamaya gelmişsiniz demektir.


Artık papağanınıza kafes içinde yem ikram etmeye başlayabilirsiniz. İlk zamanlarda kafese elinizin tamamını sokmamanız iyi olacaktır. Uzattığınız yemi papağanınızın yemesiyle birlikte elinizi giderek ona yaklaştırmaya uğraşınız. Bu üçüncü aşamada aslında tek seçenek kafes içinde ikram etmek değildir. Sonuçta yapmaya çalıştığımız, papağanınızın arada kafes telleri olmadan da elinizden yem yemesini sağlamaktır. Bu yüzden onu kafes dışına bırakıp, yüksekçe bir yere konduğu zaman da bunu uygulayabilirsiniz. Kuşlarımız genelde bedenlerimizden değil elimizden korktuğundan ve kafes dışındayken hapsolunmuşluk ve çaresizlik duygusu hissetmeyeceklerinden üçüncü aşamayı bu şekilde geçmek daha iyi sonuçlar bile verebilir.

Dördüncü aşamada, elinizden yem yemeye alışan sultan papağanınızın artık elinize çıkmasını sağlamaya çalışacaksınız. Bunun için yemi ikram ettiğiniz elinizi papağanınızdan uzak tutup, araya da diğer elinizi, daha iyisi işaret parmağınızı sokarak, onu elinize çıkmaya mecbur ediniz. İşte burada üçüncü aşamayı kafes dışında uygulamış olmanın büyük yararını görürsünüz. Çünkü küçük kafes kapısından iki elinizi birden sokmak küçük çarpma ve sarsıntılara neden olabiliir.

 

Kuşunuz elinize çıkmayı kanıksadığı zaman ki bu uzun sürecektir, kuşunuza hemen dokunmaya başlamayınız. Bu eğitimdebeşinci yani ayrı bir aşamadır. Kuşunuza dokunacağınız zaman onun elinizi gördüğünden emin olmalı, onu gafil avlamamalısınız. Bu aşamanın da tamamlanmasıyla, oldukça evcil bir kuşunuz olacaktır.

İtaat Eğitimi:

Sultan Papağanları belli kelimelerin anlamını öğrenebilir. Örneğin elinize çıkmasını, gitmesini, uçmasını veya kalmasını sözlü olarak ifade ederek ona anlatabilirsiniz. Bunun için yapacağınız, uymasını istediğiniz her komut için belli bir kelime seçmek ve bunu o hareketi yaparken ona sürekli tekrarlamak. Örneğin onu elinize gelmeye davet ederken her seferinde "Gel" demek. Komutunuza uyduğu taktirde de hiç geciktirmeden ona ödül vermelisiniz. Kararlı olursanız birkaç komut öğrendiğini göreceksiniz.

 
cockatiel training

 

Konuşma Eğitimi:

Sultancıkların konuşma kapasiteleri, birkaç kelimeyi taklit etmekle sınırlıdır. 3 aydan itibaren sultan papağanları konuşabilecek duruma gelirler. Papağanınıza öğretmek istediğiniz kelimeleri, bu süreden itibaren sürekli tekrarlamayı deneyebilirsiniz. Özellikle papağanınızın gırtlaktan gelen bir ses çıkardığı anlarda bu tekrarları yapmaya dikkat edin. Bu sesin örneğini cinsiyet başlığımızda bulabilirsiniz. Eğer sultancığınız istediğiniz kelimeyi söylerse, bekletmeden onu ödüllendirmeyi unutmayınız. Bu ödül bir öpücük, okşama olabileceği gibi en sevdiği yemin ikramı da olabilir.


Eğitimin süresi kuştan kuşa değişir. Maalesef bu konuda bir genelleme yapamayız. Evden bir kuş alırsanız eğitim bir ay sürebileceği gibi, pethoptan alacağınız bir kuşla 1 yıl boyunca eğitimi sürdürmek zorunda da kalabilirsiniz. Bu süreç kuşunuzun size gelmeden önceki anılarına bağlıdır. Yavru sultan papağanların eğitimleri de yetişkin olanlara göre daha kolaydır. Sultan papağanlarını çift olarak almayı düşünüyorsanız bile önce bir tane alıp eğiterek sonra ikincisini almanız gereklidir. İkisini birlikte alırsanız birbirleriyle meşgul olacak ve sizi ailelerine katmayacaklardır.


Eğitimde kullanabileceğiniz çeşitli araçlar da petshoplarda satılmaktadır.


Genel olarak eğitimde dikkat edilmesi gereken, bu süreçte kuşunuzu korkutacak, onun size olan güvenini sarsacak olayları yaşamamaya mutlak surette dikkat etmenizdir. Bu onu elinizle tutmak olabilir, kafesini düşürmek ya da yanında büyük bir gürültü çıkarmak da. Yine de böyle bir olay yaşarsanız da umutsuzluğa kapılmayın. Onu birkaç gün hiç rahatsız etmemek, kendi haline bırakmak ilişkinizde kaldığınız yere dönmek için yeterli olacaktır.


Herşeyden önemlisi sabırlı olmaya çalışın. Kuşunuza sinirlenerek elinize bir şey geçmez. Ayrıca evde beslediğimiz sultan papağanlarının ortalama ömürlerinin 15 yıl olduğunu düşünürsek, onlar için harcayacağımız 1-2 yıl bile ilişkimizin geneli içinde eriyip gidecektir.




Beslenme

Evde beslediğimiz sultan papağanları bizim onlara sunduğumuz besinlerle yetinmek durumundalar. Bu yüzden, onları elimizden geldiğince sağlıklı yaşatmak için, doğadaki çeşitliliği beslenmelerine mümkün olduğunca yansıtmalıyız.

İyi bir sultan papağanı diyeti için piyasadan satın alabileceğimiz besinler:

 


Parakeet Yemi:

 

Tüm orta boy papağanlar için sevdikleri, cezbedici tat ve kokuda, temel ihtiyaçlarını karşılayacak tüm besin maddelerini içeren karışık ana yemdir. Orta boy papağanlar için  vitamin, mineral, amino asidler ve istridye kabuklarından oluşan, kullanıma hazır yem karışımlarıdır. 

Genelde karışık ayçekirdekleri, kanarya yemi, sarı darı, buğday, karabuğday, kenevir tohumu, yalancı safran tohumu, beyaz darı, kırmızı darı, sorghum, istiridye kabukları, tahıllar, yumurta ve yumurta ürünleri, şeker, mineraller, hayvansal ve bitkisel yağlar ihtiva ederler.

Sultan Papağanlarınız çok hareketsiz yada şişman ise çekirdek vermemelisiniz. Onun yerine muhabbet kuşu yemi ya da buğday veya sarı darı ağırlıklı yemlerden vermelisiniz.

 

Günlük olarak papağanınızın büyüklüğüne göre verilmesi gerekir. Paraketler uyanık kaldıkları süre boyunca yem yerler bu nedenle temiz bir yemlik içinde sürekli olarak yeme ulaşmaları gerekir. Boş yem kabukları her gün yemlikten atılmalı ve paraketinizin daima taze suya ulaşması sağlanmalıdır. 

Yemin kuru ve serin bir yerde ağzı kapalı olarak muhafaza edilmesi tavsiye edilir.

Dal Darı:

Kuş yemleri içinde bulunan darının işlenmemiş halidir. Petshoplarda bulmak zordur, internet üzerinden de alabilirsiniz. Bir defa aldıktan sonra suda bekletip çimlendirdikten sonra saksıda ekerek evde kendiniz de elde etmeyi deneyebilirsiniz.

Sultan papağanlarımızın çok sevdikleri, bu yüzden de eğitimde büyük bir yardımcımızdır dal darı.


Meyve ve Sebzeler:

Armut(çekirdeksiz), bezelye, brokoli, çilek, domates, dutgiller, elma(çekirdeksiz), greyfurt(çekirdeksiz), havuç, ıspanak, karnabahar, karpuz(çekirdekleriyle), kavun(çekirdekleriyle), kiraz(çekirdeksiz),  kuşkonmaz, limon(çekirdeksiz), muz(kabuksuz) , patates,  portakal(çekirdeksiz), salatalık, sarımsak, şeftali(çekirdeksiz),  üzüm(çekirdekleriyle), vişne(çekirdeksiz), yeşil fasülye, yeşil ve kırmızı biber papağanlarımıza verebileceğimiz faydalı sebze-meyvelerdir.






Tahıl Ürünleri Ve Bakliyat:

Ay çekirdeği(tussuz,az kavrulmuş), badem, bulgur, ceviz, fındık(tussuz,az kavrulmuş), kabak çekirdeği, kepek ekmeği, kepekli-sebzeli makarna, kepekli pirinç, mısır(koçanı az olmak kaydıyla), mısır ekmeği, pişmiş pirinç ve yer fıstığı(tussuz,az kavrulmuş) onların yiyebilecekleri besinler arasındadır. Özellikle kepekli ürünler sultan papağanlarımıza çok faydalıdır. Çekirdeğin fazlasından kaçınmak gerekir.


Alkollü içecekler(alkol),cips, çikolata, dondurma, elma çekirdeği (siyanür içerir), gazlı içecekler, kek ve kurabiyeler, konserve yiyecek ve çorbalar,  kahve(kafein), kuru meyveler (sülfat ve/veya sülfür içerirler), mantar, patates kızartması, süt(hazım için gerekli enzimler kuşlarda yoktur), soğan (pişmiş /çiğ-aşırısı kandaki hemoglobini bozar), sosis, tereyağı ve margarin verilmemelidir. Turunçgiller günde 4-5 dilimden fazla verilmemelidir.


 

Sebze meyveleri vermeden iyice yıkamaya ve kurulamaya dikkat etmek gerekir. Islak verilen marul gibi yiyecekler hayvanlarımızın damaklarına takılarak boğulma tehlikesine neden olabilirler.


Kuş Kumu:

Kuşlarımızın beslenmesinde ihmal edilmemesi gereken bir ürün de kuş kumudur.Kuş kumu, sindirimi kolaylaştırır, papağanlarımızın yediklerini eritmelerini sağlar. Yemlerine kuş kumu katılmayan sultancıklarda sindirim problemleri görülür. Bu yüzden ihmal etmeden hem yem tazelediğimizde yarım çay kaşığı kadar kuş kumunu da yemlerine serpmeyi unutmayınız.

kum

Bakım

 

 

Sultan papağanları bakımlarını onlara sağladığımız araçlarla kendileri yapabilen havyanlardır. Hatta bizim müdahale etmememiz daha yerinde olacaktır.

Gaga bakımı:

Gagalarını gereken uzunlukta tutabilmeleri için sultan papağanlarınızın kafeslerinde mutlaka gaga taşı bulundurmaya dikkat ediniz. Mürekkep balığı kemiği de aynı işlevi görmektedir. Bu taşlar aynı zamanda mineral de sağlamaktadır onlara.

Kontrolünüzde olmadan gagası uzamış bir sultan papağanıyla karşılaşırsanız, veteriner yardımıyla gagasını törpületebilirsiniz. Bunun dışında kendini kesinlikle gagalarını törpülemeye ve kesmeye kalkışmayınız.

Tırnak Bakımı:

Değişik kalınlıklardaki tünekler sayesinde papağanınızın tırnakları istenilen uzunlukta kalacaktır. Petshoplarda satılan plastik ince tünekler kesinlikle bunun için yeterli değildir. Yaklaşık 3 cm çapındaki ahşap tünekler en iyileridir. Karton üzerine kum yapıştırılarak üretilmiş tüneklerin kalın olanlarını da bulabilirsiniz petshoplardan. Kesinlikle tırnaklarını da kesmeye çalışmayınız, çünkü tırnaklarının hemen ucundan dahi damarlar geçer. Bunlardan birini kesmek kuşunuzun kanamadan ölmesine neden olur.

Tüy Bakımı:

Papağanlarımız zaten gün boyu tüylerini düzelterek bakımlarıyla meşgul olmaktadırlar. Çoğul yaşayan papağanlar da bir sosyalleşme aracı olarak birbirlerinin tüylerini düzeltirler.

Sizin yapabileceğiniz iki şey vardır. Birincisi, sularına kattığınız mineral-vitamin katkıları ve kafeslerine koyduğunuz mineral bloklarıyla sağlıklı tüyler için mineral ihtiyaçlarını karşılamak. İkincisi de banyo yaptırarak tüylerini temizlemelerine yardımcı olmak. Bunu da iki yolla yapabilirsiniz. Edindiğiniz bir fısfısla ılıtılmış suyu az bir miktarda sıkabilirsiniz sultan papağanlarınıza. Ya da alacağınız bir banyoluğu kafeslerine takarak kendilerinin yıkanmalarını sağlayabilirsiniz. Islanan papağanlarımızın hastalanmamaları için banyolarını günün sıcak bir vaktinde yaptırmaya dikkat ediniz

 

 

Her ne kadar yalnız beslediğimiz sultan papağanımızla aramızdaki ilişki çoğul beslediğimizdekinden daha samimi olsa da, evimizde bir aile daha kurulmasının hevesi çoğu sultan papağanı sahibini kuşuna eş almaya yönlendiriyor. Eş alınmasıyla birlikte de üretim süreci başlıyor.

Sultan papağanlarınızın çiftleşmesini ve sağlıklı yavrular dünyaya getirmesini istiyorsanız öncelikle onlara uygun koşulları sağlamalısınız. Bunun için sultan kafesi bölümüden gerekli kafes özelliklerini öğrenebilirsiniz. Elinizdeki sultan papağanınızın da cinsiyetinden kesinlikle emin olmanızsa hayalkırıklıklarını önleyecektir. Ayrıca alacağınız papağanı seçerken cinsiyetini belirleyebilmek için de cinsiyet bölümümüzü okumanız işinizi kolaylaştıracaktır.

Sultan papağanınızın eş istediğini, eğer papağanınız erkek ise kafes tellerine gaga vurması ve çeşitli ötüşler yapmasından, dişi ise kuyruğunu kaldırıp öne doğru eğilerek kısık sesli ötüşler yapmasından anlayabilirsiniz. Bu durumda en iyisi kuşunuza en kısa sürede bir eş almaktır.

Papağanınıza eş adayınızı aldığınızda, hemen onları aynı kafese koymamakta yarar vardır. Öncelikle, eğer eş adayınızın sahibini tanımıyor ve önceki durumunu haber alamıyorsanız, papağanınızı 2-3 hafta gözlem altında tutup sağlık durumunu kontrol etmeniz iyi olur. Eğer yeni sultan papağanınızın sağlıklı olduğuna hükmederseniz, iki papağanınızı aynı odada ancak uzak bir mesafede bulundurun. Bir hafta boyunca bu mesafeyi azaltacak şekilde kafesin yerini değiştirin. Bu sırada kuşlarınız birbirleriyle ilgilenmeye başlamış olacaklardır normal koşullarda. Bu bir haftanın sonunda kafeslerini yanyana koyun ve hareketlerini gözlemleyin. Eğer diğer kafese geçmek istemişçesine hareket ediyorlarsa artık onları aynı kafese koyabilirsiniz.


Aynı kafeste yaşamaya başlayan kuşlarınızı yine de bir süre kavgalara karşı göz önünde tutun. Küçük yemlik veya yer kavgaları için endişelenmenize ise gerek yok. Eğer anlaşacak bir çiftse, zaten birbirlerini kaşımaya başlayacaklardır kısa sürede. Ne zaman çiftleşeceklerinin ise bir formülü yok. Bu birkaç gün olabileceği gibi aylar da alabilir..

bebek5

 

Sizin yapabileceğiniz, gerekli ısı ve ışık değerlerini ayarlamak. Oda sıcaklığını 25-30 derece arası, gün ışığı alma süresini de -gerekirse kullanacağınız bir günışığı veren ampül yardımıyla- 12 saatten biraz fazla tutmaya dikkat ediniz. Sultan papağanlarına uygun boyutlarda ve içinde 2 cm kadar hamster talaşı konulmuş olan yuvalığı ve banyoluğu da kafeslerine takabilirsiniz. Dişi kuşun yumurtlama güdüsünü tetiklemek için,en az 10 dk kaynatılmış 1 yumurtayla karıştırılmış bir miktar çimlendirilmiş tohumla yapılan yumurta mamasını kafeste bulundurabilirsiniz.

Kuşlarınız çiftleşmeye başlarlarsa,normal şartlarda günde 2-5 kere çiftleşirler. Bu sırada erkek kuşun yuvalıkla ilgilenmesi lazımdır. Çiftleşmeyi takip eden 15 gün sonra dişi kuş ilk yumurtayı, takip eden günlerde de diğerlerini birer birer yumurtlar. Genelde ortalama 3-4 yumurta elde edilir.

bebek7

Kuluçka süresi 17-20 gün sürer.17. günde canlanan bir sultan papağanı yavrusunun iki gün içinde yumurtadan çıkması gerekir. Eğer çıkmazsa ve canlılık işareti yoksa bir hafta kadar sonra yuvalıktan yumurtayı alınız. Yumurta çatlar, sesler gelir, buna rağmen çıkmazsa bu annenin bolca kalsiyum aldığı için yumurta kabuklarının sert olduğu anlamına gelir. Bu durumda, 20. günden sonra kabuğu yavruya zarar vermemeye azami dikkat göstererek siz çıkarmalısınız. Bir seferde tüm kabuğu çıkarabilirsiniz. 

Bunun öncesinde kesinlikle yumurtalara dokunmayınız.Yumurtadan çıkan yavrular anne-baba tarafından beslenir.İlk hafta sonunda yavruların gözleri açılır, ikinci haftanın bitmesiyle tüyleri hızla çıkmaya başlar. 4. hafta sonunda yuvalıktan çıkmaya hazır hale gelirler. Yuvalıktan çıkan yavrular önceleri kafes altında gezinir ve anne-baba tarafından beslenir. 5. haftada kendileri beslenmeye başlayabilmeleri gerekir. 6. haftadan itibarense ebeveynlerinden ayrılabilir duruma gelirler. 

Bu süreçte beslenmelerinde ilaç kullanılmamalarıdır.

Başarılı bir üretim için, hayvanlarımıza çiftleşme döneminde ve sonrasında her konuda elimizden gelen en iyi olanakları sunmalıyız. Banyolukları kafese her zaman takılı olup suları günaşırı tazelenebilir örneğin. Sevdikleri sebze meyveleri de kafeste hazır bulundurabiliriz. En önemlisi de bu dönemde kuşlarımızı sakin tutmalı, evcil olmamaları durumunda belki eğitimlerine bir süre ara vermeliyiz.



 

 


Sultan papağanlarımızın evi olacak kafeslerini doğru seçmek, onları mutlu etmenin en önemli gereklerinden biri. Bunun için kafes almaya gitmeden önce gerekli olan bilgileri edinmiş olmamız gerekiyor.


 

kafes2


Kafeslerin ilk dikkat edilmesi gereken özelliği boyutlarıdır. Kuşunuzu tek mi çift olarak mı besleyeceğinize göre şeçeceğiniz boyut değişir. Tek besleyeceğiniz bir sultan papağanı için aldığınız kafes en az 30U*30G*30Y boyutlarında olmalıdır. Çift olarak besleyeceğiniz sultanlarınız için ise 50U*50G*50Y boyutlarında bir kafes almalısınız. Tabi ki bunlar asgari sınırlar ve ne kadar büyük bir kafes alırsanız kuşunuzun o kadar rahat edeceğinizi de unutmayınız.

Kafesin yuvarlak değil köşeli olmasına kesinlikle dikkat etmelisiniz. Yuvarlak kafesler estetik olarak albenili dursalar da kuşunuzun yön duygusunu zayıflattığı ve onu strese soktuğu için hayvanınıza uygun bir seçim değildir. Kafesin üst kısmında oval bölümlerin olması ise bir sorun oluşturmaz.

Şayet yuvarlak bir kafes almışsanız ve değiştirme şansınız yok ise, kafes içerisine bol araç-gereç  (tünek ve yemlik gibi) koyarak yön belirlemeleri için yardımcı olabilirsiniz.

Kafes aralıklarının 1-1,5 cm arasında olması gerekir. Çünkü bundan geniş aralıklı, daha büyük kuşlar için yapılmış kafesler, hayvanlarımızın çıkma teşebbüsleriyle sıkışıp kendilerini yaralamalarına sebep olabilmektedir. Daha dar aralıklı kafesler ise kuşunuzla sizin aranızda bir engel olacaktır.


Telleri ön ve arka kısmında dikey, yanlarda yatay olan kafesleri tercih etmeniz,kuşunuz içinde gezerken onu daha rahat ettirecektir. Tamamı dikey telli olan kafeslerde tutunup gezemiyor, kayarak aşağı düşüyor sultanlarımız.

Kapı sayısı en az üç olmalıdır. Bu kapılardan biri giriş çıkışlar için, diğeri yuvalığı takmak, sonuncusu da banyoluğu takmak içindir.

Kafesin altında mutlaka ızgara olmalıdır. Bu, kuşlarımızın dışkılarıyla temas etmemesi için gerekli olan bir hijyen koşuludur. Kafesin en altının daçekmece gibi çıkarılabilir olması, özellikle evcil olmayan kuşlarımızın kafes temizliğini yaparken onları ürkütmemek için büyük bir kolaylık sağlamaktadır.

Biraz da kafes içine konacak aksesuarlardan bahsedelim. Tüneklerin doğal ağaçtan ve yaklaşık 3 cm çapında olması gerekir. Bu kuşlarımızın tırnaklarını törpüleyebilmeleri için lazımdır. Tünekleri siz yapacaksanız ideal ağaç dut ağacıdır. Diğer meyve ağaçlarından da kesebilirsiniz. Ancak ağacın reçinesiz olmasına kesinlikle dikkat etmelisiniz. Kesinlikle ceviz, çam, incir ağaçlarından olmamalıdır. Karton üstüne kum yapıştırılarak yapılmış özel törpü tüneklerini de kullanabilirsiniz. Tünekleri kafes içinde gezinmelerini kolaylaştıracak şekilde farklı açılarla yerleştiriniz.

Kafesin altına gazete sermeyiniz, çünkü gazete mürekkebi kuşlarımız için zehirlidir.Ayrıca kafes dışına da tül takmayınız çünkü bu tüllerden ayaklarına ip dolanmasıyla tatsız olaylar yaşayabilirsiniz. Bunun yerine kafes dışına yapacağınız, yandaki fotoğrafta görülen tarzda bir korumalıkla ev temizliğinizi de sağlayabiliriniz.

Kuşunuzu evine koymadan önce suluğunu, yemliklerini, mineral bloğunu, gaga taşını veya mürekkep balığı kemiğini ve meyve-sebzeleri tutturacağınız mandalları da kafesine koymayı ihmal etmeyiniz.

 

İşte, kuşunuz için en iyi yaşam alanını hazırladınız bile.

Gelelim kafes temizliğinin nasıl yapılacağına. Kafes tabanı, ızgara ve tünekler haftada bir, suluklar yosun tutmaması için her gün temizlenmelidir, aksi taktirde hijyensizlikten ötürü sultancığınız hastalanabilir. Temizlerken hiçbir deterjan türü kullanılmamalıdır. Sade kaynar suyla tüm temizlik ve dezenfekte işlemleri yapılabilir. Sert bir fırçayı da yardımcı olarak kullanabilirsiniz.


Sultan papağanlarıyla aynı dili konuşamadığımızdan iletişimimizi davranışlarını yorumlayarak kurmalıyız. Bu bölümümüzde, sultan papağanlarında en sık görülen ortak davranışların ne anlama geldiğini bulacaksınız. 

İki yana sallanarak tıslama: Papağanlarımızın bu hareketi onların korktukları anlamına gelir. Tıslarken genelde kanatlarını iki yana açarak kendilerini olduğundan büyük göstermeye uğraşırlar, bu da bilindik bir savunma-tehdit hareketidir. Eğitimimizin iyi sürmesi açısından, korkan kuşlarımızın üzerine gitmemek gerekir.

Ayaklarını tüyleri içine çekerek oturma: Sultan papağanları üşüdükleri zaman tüylerle kaplı olmayan ayaklarını bükerek belli süreler için sırayla tüyleri arasına çekerler. Böylece ayaklarını ısıtırlar. Ancak kuşlarımızın kendilerini ısıtma kabiliyetlerine aldanıp odayı ısıtmayı unutmamamız lazımdır bu durumda.


Yukarıya doğru uzanarak yutkunma: Sindirim sürecinde kursağı boşaltmak amacıyla yaptıkları bu hareketin miktarına dikkat etmekte yarar vardır. Sık sık ve üst üste yaptığında kuş kumunu arttırmak gerekebilir.


Gagalarını Gıcırdatma: Uyku hazırlığında olan papağanların yaptıkları bir sestir. Özellikle çoğul yaşadıklarında birbirleriyle paslaşırlar gaga gıcırdatırken. Uyumaları için ortam hazırlamamız gerektiğini anlatır bize bu ses.

Kafes tellerine gaga vurma: Genelde erkek sultan papağanlarının çiftleşme isteklerini belli etmek ve dişiye gücünü göstermek amacıyla yaptıkları bir harekettir.


Kafes içinde kanat çırpma veya tünekten aşağı sakma: Doğal ortamlarında uçucu özellikleriyle öne çıkan sultan papağanları, kafes yaşamında gerektiği kadar hareket edemezler. Özellikle ev içinde uçmasına ortam sağlanmayan sultan papağanlarının kanatlarında kan birikimi olur. Bunun neden olduğu rahatsızlıktan kurtulmak için kafes içinde şiddetlice kanat çırparlar, ya da tünekte baş aşağı asılıp kanatlarını açarlar. İki durumda da kuşunuza ev içinde uçma şansı vermelisiniz.


 

Çift Kuşlarda Birbirine Doğru Eğilme: Sosyalleşmek isteyen papağanlar, kendilerini kaşıtmak amacıyla diğer papağana doğru başlarını uzatır ve eğerler. Bu uğraşları genelde de karşılığını bulur ve iki kuş birbirlerini sırayla tarayarak arkadaş olurlar. Bunu yapması kuşun cinsiyetine ilişkin bir ipucu vermez.



Sultan papağanları zeki hayvanlardır ve mutlu olmak için çeşitli aktivitelere ihtiyaç duyarlar. Bu aktivitelerden biri de oyundur. Doğal ortamlarında kendilerine seçtikleri oyun alanlarını onlara sağlayamasak da, evimizde yaşadıkları sürede sıkılmamalarını sağlamak yapabileceğimiz ya da satın alabileceğimiz oyun alanlarıyla mümkün.

 

Kafeslerin içinde ve dışında çeşitli oyuncaklar bulundurabiliriz.


Kafes içine koymak için alabileceklerinizden en kolay bulunanı salıncaktır.Hemen her petshoptan satın alabilirsiniz. Dikkat etmeniz gereken boyutunun ve ayaklarının tutunacağı dalın kalınlığının muhabbet kuşlarına için değil papağanlara uygun olmasıdır.


Kafes içlerine yerleştirebileceğiniz ahşaptan merdivenler de yaygın oyun araçlarındandır. Aşağı-yukarı telaşlı telaşlı inip çıkmasını izlemek çok güzeldir papağanlarımızın.

salncak

 

 

Kafes dışında ise daha komplike oyun alanları yapabiliriz sultan papağanları için. Türkiye'de büyük boyutta oyun alanları satılmadığından iş başa düşüyor bu konuda. Yapacağınız oyun alanının şekli, boyutu, üstüne astığınız oyuncaklar hep sizin elinizdeki malzemelere göre değişecektir. Ancak örnek olması için burada birkaç fikir paylaşıyoruz.

gvde
Öncelikle birçok dalın kendisinden filizlendiği 
kalınca bir dal bulmanız gerekiyor. Bu dal ne kadar büyük ve ondan ayrılan dal miktarı ne kadar kalabalık olursa o kadar zengin bir oyun alanı olur papağanınızın. Bu dalı elde edebileceğiniz ideal ağaç dut ağacı. Diğer meyve ağaçlarından da kesebilirsiniz. Ancak ağacın gövdesinin reçinesiz olmasına kesinlikle dikkat etmelisiniz. Kesinlikle ceviz, çam, incir ağaçlarından olmamalıdır.



Dalı sizin kesmeniz de önemlidir. Önceden kesilmiş bir dal hem çok mikroplu ve böcekli, hem de çürümeye yüz tutmuş olabilir. Bu dalı kestikten sonra çok ince olan dalları güzelce temizleyip, mümkün olduğunca pürüssüzleştirmeniz gerekiyor ana gövdesini. Hem bu pürüzleri giderme işlemini kolaylaştırması, hem de dezenfekte etmenizi sağlaması açısından kaynar sade suyla yıkayabilirsiniz bu gövdeyi. Yıkadığınız taktirde mutlaka tamamen kurumasını bekleyiniz.

Bu işlemlerden sonra sıra göndeyi oturtmakta. Bunun için iki yöntem deneyebilirsiniz. Birincisi, içini alçı, derz dolgu vs. bir maddeye dolduracağınız bir saksıya saplayabilirsiniz bu gövdeyi.Alçının veya üstünü de minöfle, muşamba gibi maddeyle kaplayıp, kenarlarını iyice dolgu ile saksı arasına sıkıştırınız. İkinci seçeneğiniz de gövdenin en altını dümdüz kesmek, sonra genişçe ve ağır bir yüzeyi üstüne yerleştirerek tersten gövdeye çakmaktır. İkinci seçenek çok büyük ve ağır olmayan oyun alanlarında kullanılabilir. Hem de bu yüzeyin üstüne serdiğiniz yine minöfle tarzı kolay silinebilir bir maddeyle ilerdeki temizliklerinizi de kolaylaştırmış olursunuz.


Son olarak bu ana gövdeye salıncaklar, merdivenler, papağanınızın üstüne çıkıp eğlenebileceği her türlü küçük oyuncağı takabilirsiniz.

alan

Metal oyuncak kullanmamaya dikkat ediniz, zira bu yaralanmalara sebep olabilir.

Oyun alanınızı papağanınıza sunmadan önce tamamını bir güzel avi-spreyle dezenfekte ediniz ve 24 saat bekletiniz.


Artık sultanınızın kendine ait bir oyun alanı var.



Bu hastalık sultancıklarımızın aldıkları vitamin oranıyla direkt olarak alakalıdır. Eğer sultancıklar çok fazla ya da düzensiz bir şekilde vitamin alıyorlarsa, bu vitaminler vücutlarındaki kemik yapısını etkileyeceği için ilk etkilerini gagada gösterirler. Bundan dolayı da ıslak olmayan, standart yemler dahi gagalarına yapışmaya başlayacaktır.

 
 
 
 

İnsanlarda da olduğu gibi hijyenik olmayan ortam ve bunlarla temaslardan dolayı gözün mikrop kapması durumudur. Göz enfeksiyonuna yakalanan sultancılarımızın gözleri sulanır ve gözlerini devamlı surette kaşırlar. Bunun sonucunda göz etrafındaki tüylerin döküldüğü gözlemlenmektedir. Antibiyotik desteği önerilmektedir, ayrıca göze veterinerin önericeği ilaç kullanılır. Hemen kafes ve kafes araç-gereçleri temizlenmeli ve mikroplardan arındırılmalıdır. Bu gibi durumlarda sultanımızda yiyebileceği meyvelerden de verilebilir.

 
 
 
 

 
 
 

Sultan Papağanları da diğer evcil kuş türlerinde olduğu gibi ısı değişiminden çabuk etkilenirler. Yüksek ısı farklılıkları ya da halk arasında "cereyan" diye tabir edilen durumlara maruz kalan sultancıklarda gribal enfeksiyonlar görülebilir.Bu yüzden en sık görülen hastalık türlerinin başında gelmektedir.Mevsimlerin ilk aylarında dikkatli olmak gerekir.

 
 
 
 

 
 

İshal, dışkının devamlı olarak sıvı surette dışarıya atılma durumudur. Genellikle yaşam ortamının(kafeslerin ve kafes araç-gereçlerinin) hijyenik olmamasından kaynaklanır. Sultancıkların yemesi için uygun olmayan besin türlerini aldıklarında da ishal vakasıyla karşılaşılmaktadır.

 
 
 
 

 
 
 

Sultancıklara uygun olmayan besinlerle beslenmeleri sonucu kabızlık durumuyla karşılaşılır. Bu durumda kuşlar kendilerini zorlamalarına rağmen dışkılayamazlar. Kafalarını öne eğerek ve kanatlarıyla hareket yaparak dışkılamaya çalışırlar. Bunun sonucunda vücudun makat kısmında dışkılayamamaktan dolayı şişikler görülebilir.

 
 
 
 

 
 

 

Sultan Papağanını kedi ısırması yada pençelemesi durumunda; bölge hidrojenli su ile temizlenmelidir. Ardından antibiyotikli merhem uygulanmalıdır. Ampicilin enjekte etmesi için en kısa sürede veteriner-hekime götürülmelidir çünkü kediler Pasteurella adı verilen mikrobu pençeleri ve ısırıkları ile karşı tarafa bulaştırırlar. Bu mikrop kuşlarda Pasteurella Zehirlenmesine neden olur ve 24  saat içerisinde önlemler alınmazsa ölüme yol açabilir.


 
 
 
 

 
 
 

Sultan papağanlarımız başlarına gelecek çok çeşitli kazalar sonucunda yaralanabilirler ve vücutlarında kırıklar oluşabilir. Eğer kanatlarında kırık varsa kanatları düşük bir şekilde gezer, uçamaz ve kanatlarını hareket ettirmeye çalışırsa acıyla bağırır. Ayaklarında kırık olursa morarma,şişlik görülebilir ve üstüne basamaz. Kırıktan şüphelenilmesi durumunda derhal veterinere götürülmeli ve veterinerin röntgen çekmesi sağlanmalıdır. Dışarıdan yapılan muayeneler kesin teşhisi koyma konusunda yeterli olmamaktadır.

Kızgınlık Yumurtlaması

Eşi olmayan veya eşiyle anlaşamayan dişi sultan papağanlarının boş yumurtalar yumurtlamasıdır. Doğru müdahale edilmediği ve rahatsızlıkları giderilmediği sürece yumurtlamaya devam eden sultan papağanları için 5-6 yumurtadan sonrası tehlike arz etmektedir.

Mantar

Sultan papağanlarında nadiren görülen bir rahatsızlıktır. Normalde her sultan papapağanının sindirim sisteminde az miktarda bulunan Candida albicans mantarının çoğalmasıyla veya sindirim sisteminde hasar meydana gelmesiyle ortaya çıkar. Gaga, tüyler, deri, gözler, sindirim ve solunum sistemlerinde enfeksiyon oluşmasına neden olabilir.

Sultan Papağan'larının narin hayvanlar olduğunu unutmamak gerekir. Çevre şartlarından, maddi-manevi, çok çabuk etkilenebilirler. Psikolojik hastalıklar ise genelde manevi yani fiziksel olmayan çevre şartlarından ötürü meydana gelmektedir. Bu hastalıkların genel çözümü onları bu soruna iten sebepleri ortadan kaldırmaktır.

İnsanlarda da olduğu gibi beyin merkezli bir hastalıktır. Ama sultancıklarda çok nadir görülmektedir. Sara hastalığına maruz kalan sultancık kriz nöbetleri geçirir. Bu nöbetler sırasında çırpınır ve normal olmayan hareketlerde bulunur. Bilincini de yitirebilir.

Bu durumla karşılaşıldığında hemen veteriner-hekime başvurulmalıdır.


 
 
 
 

Bu hastalık kuşların ayak tabanında görülür. Farklı hastalık tipleri için de bu ad kullanılabilmektedir. Şiş-Ayak hastalığının bir çok sebebi vardır. Ama hastalık genelde mikrobik-bakteriyel bir durumdan meydana gelmektedir. Diğer ana sebepler ise şu şekilde sıralanabilir:

 
 
 
 

 
 
 

Bu hastalık narin vücut yapısı bulunan sultancıkların ani ısı değişimleri, üşütmeleri, banyo sonrasıdan ıslak kalmaları ya da diğer durumlarda ıslanmaları nedeniyle ortaya çıkar. Gribal enfeksiyondan farklı olarak, soğuk algınlığında sultancıkların burun ve göz akıntıları vardır. Bundan dolayı burun ve gözleri ile devamlı olarak uğraşabilirler.

 
 
 
 

 
 

YAĞDA ERİYEN VİTAMİNLER 

Vitaminler bitkisel ve hayvansal besinlerde bulunurlar. Yağda eriyen vitaminler A,D,E ve K vitaminleridir. Bu vitaminlere kuşların yaşamı için gereksinimleri vardır. Ancak fazla alınması halinde hastalık yapan Hypervitaminos durumunun meydana gelmesini neden olur.

 
 
 
 

 
 
 

Yanık durumlarında bölgeye sprey veya fısfısla soğuk su fışkırtılmalıdır. Fakat bu tazyikli ve sert olmamalıdır. Antibiyotik etkisi olan merhemle günde 2 kere bölge ince bir şekilde sürülerek kaplanmalıdır.

 
 
 
 

 
 

Yeterince gelişmemiş yumurtası olan dişi sultancıklar, yumurtlama dönemi gelmesine rağmen, bu yumurtaları yumurtlamakta başarısız olurlar. Bunun sonucunda bu durum anneye çok fazla rahatsızlık verir. Normal yumurtalı bir dişi sultandan farklı olarak yumurtanın verdiği rahatsızlıktan dolayı "ıkınarak" yumurtayı çıkarmak ister.

 
 
 
 


 

 


 


 

Giriş Yap  
 
Kullanıcı adı:
Şifre:
 
Online  
   
Nasıl Üye Olunur ?  
  ÜYELER Bİ ZAHMET FORUMADA ÜYE OLUN http://mirmrt.tr.gg/Forum/index.htm
Daha Kayıt Olmadın Mı Butonuna Tıklayın Ve Üye Olun

SİTEYE ÜYE OLMAK İÇİN İLETİŞİM,İSTEK VE ÜYE OL'DAN FORMU YOLLAYIN
 
Günün Sözü  
   
Bilgileriniz Kayıt Ediliyor ;)  
 
Bilgileriniz sistemimize kaydedilmektedir.
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol